Bileklerimden kuma gömülüyüm; bir deniz sesi var yok
bazı şeyler de var yok diğer şeyler gibi; bunun ağırlığını bilmelisiniz.
hemen hemen her gün kalktım uyandım bir hesapla
hesapladım diğerleriyle, diğerleri derken diğerleri işte aynaya baktığım yüz
Sokakta, sahilde, ıslak şeyler üzerinde
kalktım uyandım hesapladım, yetmedi ertesi gün.
oysa; kime söylenmişti ilk- bu durmadan hışırtılı sesin haberi
bir kumsalda, bir kumsalın denize olan özrü, ben yürüyorum, ayağımın altında kumlar -pardon- kendim.
bileklerimden kuma gömülüyüm; aklıma mutsuzluğum geliyor bir acı bahar
sayıklıyor muyum yoksa bu ağzımdaki tat yarının ısmarı olmalı.
Ben ıslak şeyler üzerine düşünüyorum.
Sonra seneler evvel alınmamış bir kararı.
Islak şeyler üzerine düşünüyorum. Bileklerimden kuma gömülüyüm
Dünya bir taraflarda dönüyor; bir insan ne kadar boş verebilirse o kadar; ne kadarsa o sahte huzmenin uyandırdığı paha kadar
aynı şarkıyı kaç kere dinleyebilir bir insan
ben söyleyeyim bin, belki üç bin
veyahut kahkaha atarken öyle kalabalıklarda
saplanır-çıkmaz bir acıyı kastederek; gülmek acının da iması olur. Bunu bilmelisiniz.
Şimdi ıslak şeyler üzerine düşünüyorum. Etrafımda arkadaş insan grupları
Birtakım gündemler, aynı tekrar telaşlar; herkes çok önemli her şey çok mühim.
Ben belki ölürüm birazdan
Belki denize girerim
Etrafımda insan grupları, saatlerdir alıp verdiler bir şeyleri
Yetmedim. Duyamadım onlarcasını.
uyanmıştım bu sabah da bir hesapla halbuki
bir duruma, bir kişiye yakışmaya sığınarak.
Bileklerimden kuma gömülüydüm. Çıkardım ayaklarımı koştum.
Denizde ıslanmaz mı insan; ben söyleyeyim ıslanmadım.
Kıbrıs, Yeni Boğaziçi 2024 Mart
コメント