Çelik hapsetmemişken ateşi
Küstüren meltemi
Ve sabrı tükenen denizcileri düşünürken;
Yüzen bir mezarlıktır kadırga
Ve acı insan eti.
Yüzmekten uzağım… İvmem yer-yeksan
Ve yığma taş duvarlar ardından
Alaycı ıslığını işitiyorum fırtınanın.
Çeliğe hapsedilmiş insan kargoları
Nuh’un küskün harı
Ve kadırgalarımı titreten okyanusun sabırsızlığı.
Pürtelaş kapalı denizde
Birbirini yiyen halkımın
İvediliğinde güneşlenirken;
Yenil(en)dim bu eski dünyada
Birden geldiğim daha eski dünyamdan.
Yeni dünyaya sürüklenen eski dünya
Mahkûmları kadar da acizim.
Okyanusun bengi inadına
Boyun eğen taş bir köyde,
Araf’ta hapsolmuş
Anca baharda teslim edilecek
Odun ateşini bekliyorum.
Comentários