seni orada, gül sepeti içinde kurşuna dizdiler
ırmağın kenarında hayatı bul diye
ormanı ikiye bölen gecenin esmer yerinde
anlamak sürüyor
sen de anlaşılmanın işe yarar bir şey olduğunu düşünmeye başladın
bir bir dolaştın bütün avurtları
gözlerine baktın
anlamak sürüyor, laneti göğsüne doğru açılan
insanlar aynaları delilik alameti bulduğundan
insanlarla konuşur
- sıra bende
- sıra şimdi bende
- ben de
- ben
bu kadar insan bu kadar yalnız diyeceksin
bu kadar insan delilik yaftasından korkan
yalnızlığı mı az buldu Allah
onları sen…
seni onlar gül sepeti içinde…
insan pusulasına duyduğu şüphe
ırmak bir yere varmak zorunda olan ırmak
bu dargınlığı gizlersin elbet
yoksa etrafında fırtınayı başlatacak bir merak
insan elbet birkaç şeyde bulduğu avuntudur
insan en başta kendinde bulduğu kusur
demek seni gül sepeti içinde!
duvarlara çarparak sesin
sesin hamuru tırnaklarıyla gezerken
dokunuyorsun, tenin bir avuç kül
gül diyorsun, bu his sana ideaları düşündürür
kara bir kelimeyi
çok kenarlı bir elmayı
diğer adı hasret olan bu göğü
ve seni
bir gül sepeti içinde seni
kör olası dünya!
تعليقات